25.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" SUSSAM YAĞMURUNA "
Sussam yağmuruna !
Yedi kıta da toprağın duysa !
Sussam göklere uzanan goncalarına !
Sadece sussam ...
Onların uzandığı alemler duysa !
Güneşe sussam !
Güneşin dokunduğu her yer duysa !
Ben geçmişe sussam ...
Bütün bir " gelecek " dedikleri duysa !
Ben bir saniye sussam ...
Asırlar duysa !
Ben her gece ; " Kalbimde senin sevginden başka hiç bir sevgi kalmasın "
diye sussam sana !
Senden başka hiç kimse duymasa !
" KALBİMDE SENİN SEVGİNDEN BAŞKA HİÇ BİR SEVGİ KALMASA " !
...KASIM 2016...
...ŞARA...
17.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" YALANMIŞ SENDEN BAŞKASI "
Yalanmış !
Sarıldığım her ne varsa hepsi yalan !
Güne sarıldıysam gün yalan !
Geceye sarıldıysam gece yalan !
Dönüp dolaşıp gerçeği bulduğum her nokta da sen !
Geriye kalan hepsi yalan !
Her şey yalan !
Sözlere ne gerek !
Yaşadıklarına bak !
Senden başka yaşadığım her an !
Baştan başa yalanmış !
Ben kışa sarıldıysam kış yalanmış !
Bahara sarıldıysam bahar yalan !
Sarıldığım bütün yalanlar adım adım !
Beni sana getirdi !
Anladım ki ...
" SENDEN BAŞKA SARILDIĞIM HER ŞEY YALAN "
...KASIM 2016...
...ŞARA...
12.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" AKLIMIN BULAMADIĞI YOLLAR OLDU "
Aklımın bulamadığı yollar oldu !
Düştü sokaklara çareler aradı !
Çalmadığı kapı kalmadı !
Bütün çareler tükenmiş !
Aklımın az evvel çaldığı kapıların ardında !
Aklımın bulamadığı yollar oldu !
Yollar yönlerini kaybetmiş !
Yönler kendilerini de kaybetmiş !
Herkes nereye gitmiş !
Aklım doğru yolu ararken !
Aklımın bulamadığı yollar oldu !
Alıp ellerinin arasına başını !
Bir camın ardından karanlığı izlediği oldu !
Kasım akşamlarında !
Aklımın bulamadığı yollar oldu !
Sonra !
Gönlüm geldi !
Bir mum yaktı !
Aklım şaştı !
" GÖNLÜMÜN BULDUĞU YOLLAR OLDU " ...
" Zamanların ötesinde " ...
...KASIM 2016...
...ŞARA...
03.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" YAŞIYOR MUYUM NE ? "
Zifiri karanlığın ortasında değil miydim ?
Bu aydınlık neyin nesi ?
Yaşıyor muyum ne ?
Ben nereye gideceğini bilmez halime kıs kıs gülen yol ayrımlarının tam
ortasında kaybetmemiş miydim pusulamı ?
Ayaklarımın bu " yol bilir " hali nedir ?
Ben bir vakit sağır kalmadım mı ? Kendime dahi ?
Eee duyuyorum işte dalga sesleri var !
Asit yağmurları yağmamış mıydı benim çıplak tenime ?
Nereden geldi bu çiğ taneleri ?
Ölmemişim demek ki ?
Yaşıyor muyum ne ?
Aklımın dar sokakları vardı iki saç telinin yan yana geçemeyeceği !
Bu genişlik ne ?
Aklımın dar sokaklarında yol genişletme çalışması mı var ?
Everest ' ten burnumun üstüne düşmedim mi ben ?
Kırıklarımı hangi kuş almış kanatlarına ?
Allah Allah !
Yaşıyor muyum ne ?
Elim kolum aç bir yangında yanmamış mıydı ?
Şimdi bu filizlenmek nasıl ?
Gözlerim bir vakit karıncalara eşlik etti !
Şimdi !
Alabildiğine kuşları kanatlarından öpmek nasıl ?
Bir ara çığ düşmedi mi üstüme ?
Ben kapatıp gözlerimi " Allah ' ım çok üşüyorum ... " demedim mi ?
Bu ilk bahar güneşinin nefesi nasıl koynum da ?
Hepsi birden olduğuna göre ...
Ölmemişim demek ...
" YAŞIYOR MUYUM NE ? "
...
... KASIM 2016...
...ŞARA...
01.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
Sahilde bisiklet turu yapmak için yazın gelmesini sabırsızlıkla beklersin !
Yeni bilgilere !
Fikirlere !
Ülkelere !
Kültürlere !
Olan bilgi açlığın arttıkça artar !
Bir şeylere emek vermek daha çok anlam kazanır nazarında !
Ve emek vermediğin hiç bir şeyin önemi kalmaz !
Ayakların yere daha sağlam basar !
Bir kere çok pis netleşirsin !
Bu da şu demek olur !
Ya net olarak kazanır !
Ya da net olarak kaybedersin !
Hâlâ karadut böğürtlen karışımı dondurmayı çok seversin !
Farklı olan !
Matkap alma isteğindir :)
30 ' a 1 kala !
Neden bilinmez !
Hiç te 30 ' a 1 kala gibi hissetmezsin !
Bir akşam vakti oturup en kısa sürede almayı planladığın bir oyuncağı
yatağının hemen üzerindeki tavana nasıl monte edeceğini düşünürsün :)
" HEM DE 30 ' A 1 KALA " :))
...KASIM 2016...
...ŞARA...
01.11.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" KÜLLERİM SAVRULSUN AYAKLARINA "
Atamadığım başlıklar oldu konuya !
Fakat noktalar geldi hep yerlerini buldu !
Yasemin miydin sen ?
Yoksa Kasıma direnen bir yediveren mi ?
Sahi ekvator muydun ?
Yoksa " KUZEY KUTBU " mu ?
Olur ya !
Dünya burası !
Ateşe su dedikleri olur !
Suya ateş !
Sahi şimdi ben Âlim mi oldum ?
Cahil mi ?
Bir nitelemeye girmemek ! Girememek !
Kanıma karışmış ! Yüz milyon yıl önce !
Sen alınma sakın üstüne !
" KÜLLERİM SAVRULSUN AYAKLARINA " dediğim !
" GÖKTE " !
...
...
...KASIM 2016...
...ŞARA...
30.10.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" KANATLARI OLSAM KUŞLARIN "
Kanatları olsam kuşların !
Yetmese !
Kokusu olsam bebeklerin masumiyetinin !
Bulutun tonları olsam !
Gezgine yol olsam mesela !
Olacaklara " olmuş " olsam !
Olmamışa " tevekkül " olsam !
Bir şarkıya " es " olsam mesela !
Bir limon ağacında yetişen " can eriği " olsam !
Yetmese !
Dalgaya deniz olsam !
Erguvan ' a renk olsam !
Olamayacak hiç bir şey yok aklımda !
Ben tutsam !
Bir korkuya " BİR CESARET " olsam !
Bir hayal kırıklığına " YENİ BİR BAŞLANGIÇ " olsam !
Bir göz yaşına " BİN KAHKAHA " olsam !
Yetmese !
Bir müsveddenin arkasındaki " BEMBEYAZ SAYFA " olsam !
" İLK ADIMLARI " olsam tamamlanma sürecinden sonraki zamanın !
Düş olsam sınırsız !
Hâl olsam sözsüz !
Yetmese !
Ben tutsam !
Kül kedisinin camdan ayakkabıları olsam !
Rüya içinde rüya olsam !
Bilmediğimiz bir gezegen bulsam !
Ben o olsam !
Yetmese !
Bütün anlatılabileceklerin dışında olsam !
Yetmese !
Ben tutsam !
" KANATLARI OLSAM KUŞLARIN " !
Yetse ...
...EKİM 2016...
...ŞARA...
27.10.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
Ellerine rüzgar değse ben üşürüm ...
Tenine ateş değse köz olacak ben ...
Yüz yıllar önce önce miydi ?
Yedi yüz yıl sonra mı yoksa ?
Gözünden bir damla yaş akmış ...
O yaş benim evimi ocağımı yakmış ...
Ellerine rüzgar değse ben üşürüm ...
Tenine ateş değse köz olacak ben ...
Senin canın yanmış ...
Benim evim ocağım ...
Senin gönlüne bir yağmur bulutu değse ...
Beni alacak sel kapıda ...
Sorma !
" Bu nasıl olur ' larım " ...
Her gece koynumda ...
Ellerine rüzgar değse ben üşürüm ...
Tenine ateş değse köz olacak ben ...
...EKİM 2016 ...
...ŞARA...
