14.07.2016 İSTANBUL
ŞARA ASLIHAN ARŞ
" NE YANA DÖNSEM SEN "
Ne yana dönsem seni bulduğum noktada kayboldum ...
Yok oldum ...
Gözlerimin nerede olduğunu bilseydim ...
İmdat dilenip ellerimden ...
Arardım da kendimi belki ...
Lakin yok ...
Ben yok ...
Ne yana dönsem sen ...
Benim nefesim yok ...
Nefesin kaybolmuşluğumun canı cananı ...
Bir çift el birini bırakıp nasıl gider ?
Gitti ...
Sadece eller olsa iyi ...
Bir çift ayakta gitti ...
Gözler gitti ...
İnsanın bir zamanlar başının üstüne saraylar kurup başköşeye oturttuğu
" aklı " onu bırakıp gider mi ?
Gitti ...
Ne yana dönsem seni bulduğum noktada akıl yerini " SANA " bıraktı ...
Hükmü de ! Sözü de ! Astı kendini !
Nefesin !
Ateşin " KALBİ " !
Suyun " KALBİ " !
Henüz daha var olmayan bir şeyin kalbi olur mu ?
Olurmuş !
NEFESİN !
HENÜZ VAR OLMAYAN BİR ŞEYİN DAHİ KALBİ !
Ne yöne dönsem sen ...
Işık mı desem !
Nur mu desem !
Zerrelerinde eriyip ! Kendimi yok edip !
Seni bulmama ben nasıl bir isim versem !
Yok !
Ne yöne dönsem sen !
Nefesin !
Nefesim !
Ben yok !
" NE YANA DÖNSEM SEN " !
...
...
...
...TEMMUZ 2016...
...ŞARA...


Görmek
YanıtlaSilBilmek
Kabul etmek
Herkesin görmesi ...
YanıtlaSilBilmesi ...
Kabul etmesi ...
Benden daha yoğun hissetmesi dileğiyle ...