ŞARA A. ARŞ
İMKANSIZI HANGİ YALANCI UYDURMUŞ !
ÇIKSIN ORTAYA !!!
Efendim " cebinde beş kuruş yok " ta ki bile senden daha iyi durumda düşün !
Bi ara evden çıkarken sadece cüzdanını alıyordun ne bereketli günlerdi :)
Sonraları onun için de "üstünde resimler olan kağıtlardan " hiç kalmadığı
için sadece " bozuk para cüzdanını " aldın bi süre :)
bereketli günlere bozuk para cüzdanını aldığın günler de dahildi :)
Çünkü artık evden çıkarken hiç bir şey almıyorsun bunlar dışın da :)
İlerleyen dönemlerde bunları öptüğünde doyup doymayacağını düşünüyorsun
gülerek :))
Düşün ki Sinem bi gün evden çıkmadan yanına gelip : " Kanka kumbaramdan
para alabilirsin " dedi ... Sinem ...
...
Ama anneme söyleme kumbarada para olduğunu ...
Sebebini SIR KÜPÜ ŞARA ve BOZUK PARA KAVANOZU nda
anlatabilirim başka bir konu :)) . Teşekkür ettin ... Almayacağını alamayacağını
bilerek ...O da teşekkür etme al ! dedi ... Kız biliyor senin çeşitliğini !
Senin tuhaflıkların buradan köye yol olur "sende birde
başkasından para alamama hastalığı " var ... Annen , ablan , abin ...
Tamam " dışarıdan insanlar " dedikleri tamam da ailenden aldığın değil
verilen sende neden alevden bir mızrakla sırtından vurulmuş etkisi yapıyor
Şara ! ... Nesli ' nin cüzdanına "üstünde resimler olan kağıtlardan " sıkıştırması
bariz senin kalbini sıkıştırıyor sıkıntıdan ...
Telefon faturan yüzünden telefonunun aramaya kapandığını bile gizledin
duyduğunda ödeyeceğini bildiğin için .. Ta ki bir şapşik boş boğaz pot
kırana kadar ... Sen kaş göz yapana kadar Nesli 'nin ok gibi bakışları senin
gözlerine saplandı ... Sen zihninde Sinem 'in en sevdiği t - shirte
( kıyamete kadar çıkmasın o leke , lekeye baktıkça kırdığı potu hatırlasın)
diye , KESİNLİKLE KAZARA şampanya döktün ...
...
Bozuk para kavanozundan da para alabileceğini söyledi Nesli... Ama Sinem
bozuk para kavanozunun yerini bilmemeli ...
...
Sen biliyordun " üstünde resimler olan kağıtlar " sadece araçtı !
Hala da öyle !
Ve hepte öyle olacak !
Sen alnını öptüğün birine de söydedin bunu !
Sinem ' e de !
Hiç tanımadıklarına da !
Tanıdıklarına da !
Çünkü öyle !
İnsan denilenler çıkmışda ona başka başka anlamlar , hiç hak etmediği
kıymetler yüklemişler ! Ne cahillik ! Ne gözü dönmüşlük !
Sen ;
Öyle olmadığını biliyorsun !
Bunu yeni bir şarj aleti almak için üstünde resimler olan kağıtlardan sende
olmadığı için şarj aletini böyleyken kullandığın da da biliyordun !
...
...
Şarj aleti hala böyle !
Ve sende hala üstünde resimler olan kağıtlardan yok !
Ve sen yine biliyorsun !
Onun bir eksik olmadığını !
Kitapların artık çantana sığmayıp senin bir yerde tesadüfen karşına çıkan
tonla gözü olan , yanından ayıramadığın dünya atlası, ingilizce dil kartları ,
kalem kutusunu ve gelecekte alacağın psikoloji kitaplarını ( çünkü
onlarıda alamadın aynı sebepten ) zihninde gözlerine doldurduğun , sırtında
hayal ettiğin o siyah sırt çantasını alamadığında da biliyordun onun sadece bir
araç olduğunu !
...
...
Hayalinde çantayı sırtına takıp gerçekte takamadığındada biliyordun !
Hala hayalinde takıp gerçekte takamıyorsun ! Aynı sebepten !
Ve biliyorsun "üstünde resimler olan kağıtlar " sadece bir araç !
Araç !
...
Sinem ' de görüp koynunda uyuyasın geldiği ajandayı alamadığındada
bilyordun !
...
Bu ajandayı birisi senin dünyaya geleceğini bilip senin için yapmıştı işte
o kadar " sen " din ajan da !
...
Her sayfasında bir kitaptan , filmden yada tiyatro eserinden alıntı yapılmış
vurucu cümleler vardı !
Ve üstelik rengi de mordu !
Ve sen yine biliyordun onlar sadece araçtı !
...
Nazli hoca direksiyon sınavının harcını yatırmak istediğinde birisi seni
uzaydan dünyaya itmiş de sen yere düşmüşsün gibi çok acıdı bedenin
gövden !
Evet para hala araçtı !
Ve Nazlı hoca seni ikna edip ödedi de !
Üstelik 3. sınav hakkına kadar !
Hemde bunun karşılığında hiç bir şey beklemeden !
Tabi ki ödeyecektin elinde " üstünde resimler olan kağıtlardan " olduğu zaman
! Kimse bilmesin ne fark ederdi sen biliyordun işte !
Senin o na bu kadar ihtiyacın varken dahi biliyordun !
O sadece bir araç !
Bilmeyenler ! Cahildi ! Gözleri dönmüştü onun hırsından !
Gerek te yok sen biliyorsun işte !
...
Ezgi ' lere kahvaltıya giderken Nesli ' nin bozuk para kavanozundan para
alabilirsin demesine rağmen alamayıp belli bir mesafeyi yürürken de
biliyordun !
Üstelik yürürken ;
...
bunları bulmuştun ...
...
...
...
...
Hatta bi ara STANFORDUN KAMPÜSÜNÜ düşündün ...
...
Sen orada yürüyordun ama aslında zihnin kampüsteydi !
...
Çimlere bile yattın bi süre !
Gökyüzüne baktın sırtın STANFORDUN kampüsündeki çimlere değerken !
Gök orada da maviydi ama sen mora boyadın !
Her buluta başka bi renk verdin !
Hayal senin hayalindi !
İstediğini yapardın !
Hayatında senin hayatın olduğu gibi !
İstediğini yapabileceğin gibi !
Sonsuz !
Sınırsız !
Sahi şu imkansız yalanını kim uydurmuş neredeyse bütün insanlarda inanmış
ona !
Sen STANFORDU !
ÜLKELERİ !
GÖKLERİ !
HENÜZ HİÇ KİMSENİN BİLMEDİKLERİNİ BİLE DÜŞÜNDÜN !
İNSAN NE KADAR SONSUZ ! SINIRSIZDI ! BEDENİ DIŞINDA !
Aslında sen tam bu nokta da neredeyse " üstünde resimler olan kağıtların "
sen bu hayat koşullarındayken bile olmamasına şükredecektin neredeyse :))
...
Muhtemelen bu yazıyı okuyup " Canııımmmm kıyamaammm " diyenler
olacak yakın çevremden biliyorum. Sinem ajandasını vermek isteyecek
ya da bana aynısından almak isteyecek , kursta sınava girmeden önce
midemin değil beynimin " Şara misbonnn , tereyağlı , sütlü misbonnn " deyip
ellerimin çantamın ücra köşelerinde misbon , misbon yoksa Allah aşkına
beynime tat verecek bir şey olsun diyerek arayıp tarayıp bulamayıp , daha
da yetmeyip Leyla ' ya sorup olmadığını öğrenince daha da yetmeyip Ezgi ' ye
sorup ondada olmayınca sınıfa aleni ( valla hiç utanmadım :)) ) hiç mi
birinizde misbon ! misbon yoksa şeker yok mu diye haykırdığımı görüp
kantine benim için şeker almaya giden , ki kantindede yokmuş ! Leyla ,
Allah bilir burdan hangi eksiğimi gözüne kestirip almaya kalkışacak !
Bana üşenmeden beynimde daha çok ışık yansın diye hiç
sinema defteri ( o ne demeyin ismini uydurdum ) hazırlayan
Bünyaz neler düşünecek ! Gerçi onu yıldırmak kolay cumartesi sınav için
gideceğimiz Beşiktaş ' a gitmemekle tehdit etmek hiç te fena fikir olmaz !
Nesli bir taraftan ! Bir başkası başka bir taraftan ! Hepsi beni uzaydan
dünyaya itmeye çalışacak !
Hepinize tek tek HAYIR demeye zamanım olmayabilir ! Hepinize buradan
yürekten HAYIR diyorum !
HAYIR !
...
Bunlar benim elimde "üstünde resimler olan kağıtlar olmaması sebebiyle "
edinemediğim şeyler !
O kadar da dert edilecek bir şey değil !
Aslında hiç dert edilecek bir şey değil !
Aslında dünyada imkansız diye bir şey de yok !
Bunun anlaşılır olabilmesi için biraz zamana ihtiyaç var hepsi bu kadar !
...
...
Sakin olun İsveç ' e enerji bakanı olmak gibi bir hedefim yok :)) İlgi
alanım değil zaten :)
Fakaattt tonla ilgi alanım var :))
Gerçekten bulamadık değil mi "imkansızı uyduran yalancıyı " :)
Neyse ki o günün sonun da yağmur yağarken ve ben bez ayakkabılarımlayken
de biliyordum "üstünde resimler olan kağıtların " birer araç olduklarını !
İnsanların boşuna onun elini eteğini öptüğünü !
...
Fotoğraflar orijinaldir ve üzerinde hiç bir renklendirme , photoshop ya da
herhangi bir programla aslı değiştirilmemiştir .
Çektikten sonra gök 'ün birisine kızdığını düşünmüş umarım kızdığı ben
değilimdir diye o gün yaptıklarımı düşünmüştüm ...
...
Bulan olursa Allah aşkına bana da gösterin " imkansızı uyduran yalancıyı "
:))
...NİSAN 2016...
...ŞARA...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder