1 Nisan 2016 Cuma

" ŞARA 'NIN SALINCAĞI , OYUN BAHÇESİ " :))

                                                                                                      01.02.2016  İSTANBUL
                                                                          ŞARA A. ARŞ


Salıncak mutlaka deniz , göl , su gören bir ağacın dalında olur dilerim . Ben

insanlar arasında ayrım yapmadığım gibi ağaçlarda da ayrım yapmıyorum

fakat gel gör ki  " SÖĞÜT "  ağacını ağaçlar arasında bir başka seviyorum.


Tercihim bu salıncağın bir söğüt ağacının dalında olması , salıncakta sallanırken

belki yapraklarını yakalamaya çalışacağım bir söğüt ağacı.

Ben basma kalıp olan her şeye karşıyım ; benim mermer taşım beyaz olsun

istemem , eflatun olsun mesela morun bir tonu .

Eğlenceli renk , en sevdiğim renk . İnsanların mezar diyeceği fakat benim

" OYUN BAHÇEM "  gerçek yaşamımın başlayacağı  bu nokta morun tonlarında

olsun . Yedi yaşında bir çocuğun annesinin elini bırakıp koşarak benim oyun

bahçeme geleceği  düzeyde : renkli , eğlenceli , hayat dolu olsun  :)))

İnsanlara göre  "mezar"  bana göre  "oyun bahçesi " pekala   " HAYAT DOLU "

olabilir . Dünya da yadırganacak bunca şey varken benim oyun bahçemin  hayat

dolu olması sanıyorum yadırganmaz.  Bu oyun bahçesindeki dev bir oyuncak

kutusuna benzeyecek olan mermerin  kenarlarında , her bir kenarında  1 adet

olmak üzere toplamda 4 adet erguvan ağacı olmalı.
 
 
 Benim renkli rüzgar

güllerimde unutulmamalı tabi ki .
 

 


Boşlukta kalan kısımda mutlaka çimenler olmalı  , ola ki canım sıkılırsa ya da

yetişkinlerin yanında gelen çocuklar olursa onlarla çimlerin üzerinde çıplak

ayakla koşuştururum .






Bu oyun alanının tek kuralı :   " GÖZYAŞI İSTEMİYORUM "  . Ben gayet mutlu ,

huzurlu olacağım  ,  gelen herkes  " KOCAMAN BİRGÜLÜMSEMEYLE GELSİN " .

Özellikle insanların cenaze dediği törende benim  " BAŞLANGICIMDA "   lütfen

ama lütfen gözyaşı akıtmayın ya da akıtın ama mutluluktan olacaksa :) Ağıt

istemiyorum , gözlerini yere dikmiş insan topluluğu da istemiyorum . Bu şekilde

gelecekseniz lütfen benim başlangıcıma eşlik etmeyin . O gün bir festival varmış

gibi giyinin , rengarenk ( siyah dışında her renk beni mutlu edecektir ) , dünya

da mutlak iyilik hakim olmuş  ve hiç değişmeyecekmiş gibi bir gülümseme olsun


yüzlerinizde . Bana şarkılar söyleyin  : Zaz ' dan


https://www.youtube.com/watch?v=XgroSdSqQME ( Her sabah gözümü açar açmaz

 

dinlediğim parça )   :)

 

 
 
 
 
En sevdiklerimden bir kaç tanesi bunlar , kelime yok ki Neşet Ertaş 'ı anlatmaya.
 
 
 
 
 
 
 
https://www.youtube.com/watch?v=NywWB67Z7zQ



Indıla ' dan ;

https://www.youtube.com/watch?v=Wxg2QMMyN0U 

Sizden biri bunu söylerse ya da bu parçayı açarsa ben mutlaka dans ediyor

olacağım ... Eğer o zaman Fransızcam varsa  eşlik bile ediyorumdur. 
 
Şiir okumak isteyen şiir okusun , ilk gelişinizde olmasına gerek yok sonrakilerde
 
de olabilir .


Yeter ki size iyi gelen , sizden ve içten olsun.

Hatta size ilginç gelen ya da sizin için çok önemli olan bir yazıyı okuyun , kimse

ile paylaşamadığınız size ağır gelen şeyleri de dinlemeye hazır olacağım yeter ki

gerçek olsunlar... Ben hepsini izliyor , dinliyor , anlıyor ya da mutlaka anlamaya

çalışıyor , yorumluyor  olacağım . Tepki verirsem :))  " LÜTFEN KORKMAYIN "

çünkü gerçekten ölmenin sizin anladığınız şey olmadığını ben biliyorum . Benim

oyun bahçemde siz kendinizi nasıl rahat hissediyorsanız o şekilde davranın.

Evinizde gibi . İsteyen bikiniyle gelsin isteyen pardesü ile ... İsteyen içki içsin

isteyen zemzem ... İsteyen Arapça dualar okusun isteyen İngilizce , Fransızca

şarkılar söylesin ...  Benim hala her çeşitliliğe yetecek kadar kalbim olacak

o zamanda ... İstediğim tek şey benim "GERÇEK BAŞLANGICIM " sebebiyle

başkalarının üzüntü duymaması .  Umarım annem kahkahalarla gelebilir bu oyun

bahçesine , arkadaşlarım , dostlarım  da  , beni tanıyanlar ve tanımayanlar da ...

Kuşların mutlulukla geleceğinden şüphem yok  fakat insanların var çünkü

kuşların bildiğini kocaman insanlar bilmiyor ...  Benim oyun bahçeme KEYİFLE ,

UMUTLA , SINIRSIZ ,  UÇSUZ BUCAKSIZ HAYALLERLE GELİN ...  O kadar umut

dolu olun ki  : ben bile    "  Vay be ! bu konu da benden bile daha iyi "  diyeyim.

Beni şaşırtın  , aranızdan biri de o günün gazetesiyle gelsin  :)) Abartın yahu iki

tane sinema biletiyle gelin :   " Şara  bu bileti senin için aldım "  diye gelin .

Teknolojik gelişmelerden , dünyada ki siyasal gelişmelerden , oyun bahçem

her neredeyse ( çünkü şu anda nerede olacağını kestiremiyorum )  o ülkenin

siyasal durumundan , eğitim sisteminden , tıp alanındaki gelişmelerden

bahsedin .  Bana torpil geçmek isterseniz mutlaka  "  BİR İYİLİK , ŞAHİT

OLDUĞUNUZ GERÇEK BİR İYİLİK HİKAYESİ  "  anlatın . Beni mutluluktan

ağlatın yahu ...   ÇÜNKÜ DÜNYAYI ANCAK İYİLİK KURTARACAK  ...

Bıkkın gözleriyle boyundan büyük bir çöp konteynerini karıştıran bir çocuğun

kendisi için bir şey bulamayıp  , konteynerin dibindeki kedi için  , konteynerin

içinden çıkardığı çiğ tavuk parçalarını , kalıntılarını kedinin önüne attığına şahitlik

ettiğinizde canınız ağlamak istiyorsa ;  sağdan soldan utanmayın  " AĞLAYIN ,

YARI MUTLULUK YARI ACIDAN "  olur ya belki bu manzaradan sonra hızla

ismini bilmediğiniz size en yakın tavuk dönerciye gidip tavuk döner almak

geldiyse içinizden   " ALIN , YARI ACI YARI MUTLULUKLA "  ...

Bıkkın gözlerin sahibinin yanına gidip elinizdeki tavuk döneri  o ' na uzattığınızda

ve anlam veremediğiniz bir   "  UTANCIN "  dilinizi bağladığında da geri

durmayın .

Sessiz uzatın ...

Sadece uzatın ...

Gerçekten uzatın ...

Bıkkın gözlerin sahibinin gözleri sizinkilerle buluştuğunda önce anlamayacak da

olabilir , belki bir kaç saniye sonra yalan da söyleyecektir size ;   " BEN TOKUM "

diyecektir sizin midenizdeki yemek parçaları bile kaçmak , ağlamak isteyecektir

utanacaktır bulunduğu yerden ...

Elleriniz o ' na uzanmış , utancınız dilinize dolanmış kalacaksınızdır belki bi süre

yalan söylediğini bilerek .Ve belki sizin de yalan söylemeniz gerekecektir .

" Ben kedileri çok severim ; senin kediye yemek verdiğini gördüm bu beni çok

mutlu etti . Bu aç olduğun için değil  BENİ MUTLU ETTİĞİN İÇİN "

diyeceksinizdir . Bütün hücrelerinizden , kalbinizden gözlerinize hücum eden

ıslaklığı şiddetle engellemeye çalışarak .  Bıkkın gözlerin sahibi o zaman

alacaktır belki ... Ve belki de bu iki yalandan sonra siz arkanızı dönüp yürürken

bütün hücrelerinizden , kalbinizden gözlerinize gelen şiddetli ıslaklığı serbest

bırakacaksınızdır ...

Arkanıza bakmak istemeyerek ...

"  FAKAT DÜNYANIN İYİLİKLE İYİLEŞECEĞİNDEN EMİN OLARAK "  ...



                                                                ... ŞARA ...
 
 
 
 
 

2 yorum:

  1. Bir gün iş çıkışı son minibüs E yerilmeye çalışıyorum
    Koştur koştur bindim be minibüs hareket etti artık son araç başka eve gidebileceğim bir araç yok ...

    YanıtlaSil